Hakimin Davayı Aydınlatma Ödevi Kapsamında, Davacının 8 Yıl Boyunca İzin Kullanıp Kullanmadığı Hususunun Açıklattırılması Gerektiği / Hakimin Davayı Aydınlatma Ödevi

T.C. YARGITAY 22. HD
Esas:
2017/21895
Karar: 2019/10451
K.T.: 13/05/2019

Özet:Somut olayda; davacının, kurum kayıtlarına göre davalı şirket nezdinde 30/09/2005 – 07/03/2014 tarihleri arasında çalıştığı; ancak, kıdeme esas çalışma süresinin davacı talebine göre 8 yıl 5 ay 26 gün olarak tespit edildiği anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacının hiç yıllık izin kullanmadığının kabulüyle toplam 130 gün üzerinden yapılan hesaplama mahkemece kabul edilmiştir. Davacının 8 yıl boyunca izin kullanmaması hayatın olağan akışına aykırıdır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31. maddesi uyarınca hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında davacının 8 yıl boyunca izin kullanıp kullanmadığı hususu açıklattırılarak davacı beyanı ile birlikte tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.


(4857 S. K. m. 59) (6100 S. K. m. 31)

Dava: Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi … tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile ödenmediğini iddia ettiği bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı vekili; zamanaşımı def’inde bulunmuş, davacı işçinin 10/03/2013 tarihinde seferden döndükten sonra işe gelmediğini, 04/04/2014 tarihinde kendisine bu konuda ihtar gönderildiğini, müvekkilinin sehven aile şirketi olan diğer bir iş yerinden mükerrer olarak sigortalı gösterildiğini, her iki şirketin kurucu ortağının aynı olduğunu, ayrıca davacının sefer aralarında hafta tatilini kullandığını beyanla davanın reddini savunmuştur.

Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Temyiz:

Kararı taraf vekilleri temyiz etmiştir.

Gerekçe:

1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Taraflar arasında davacının yıllık izin ücreti alacağının hesaplanması noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 59. maddesinde, iş sözleşmesinin herhangi bir sebeple sona ermesi halinde, işçiye kullandırılmayan yıllık izin sürelerine ait ücretlerin son ücret üzerinden ödeneceği hükme bağlanmıştır. Yıllık izin hakkının ücrete dönüşmesi için iş sözleşmesinin feshi şarttır. Bu noktada sözleşmenin sona erme şeklinin ve haklı olup olmadığının önemi bulunmamaktadır.

Yıllık izinlerin kullandırıldığı noktasında ispat yükü, işverene aittir. İşveren yıllık izinlerin kullandırıldığını imzalı izin defteri veya eşdeğer bir belge ile ispatlamalıdır. Bu konuda ispat yükü üzerinde olan işveren, işçiye yemin teklif edebilir.

Somut olayda; davacının, kurum kayıtlarına göre davalı şirket nezdinde 30/09/2005 – 07/03/2014 tarihleri arasında çalıştığı; ancak, kıdeme esas çalışma süresinin davacı talebine göre 8 yıl 5 ay 26 gün olarak tespit edildiği anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda; davacının hiç yıllık izin kullanmadığının kabulüyle toplam 130 gün üzerinden yapılan hesaplama mahkemece kabul edilmiştir. Davacının 8 yıl boyunca izin kullanmaması hayatın olağan akışına aykırıdır. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 31. maddesi uyarınca hakimin davayı aydınlatma ödevi kapsamında davacının 8 yıl boyunca izin kullanıp kullanmadığı hususu açıklattırılarak davacı beyanı ile birlikte tüm deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 13/05/2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Son Gönderiler

Yorum Yap